Ali Yıldız
alixyildiz@gmail.com
Koşun beyler, kavga yok!
22/09/2024 Bir an toparlanıp yerinizden fırlayacaktınız değil mi kavga var diye. Öyle ya: Koşun beyler diye başlayan bir cümlenin sonunda genellikle olay vardır. Sonra "Kavga yoksa niye çağırıyorsun kardeşim!" dediniz sanki. (Ama "kardeşim" kelimesini kullandınız, şifre var!) Oysa ben meselâ kavgaya adam çağırmam, dayağımı kendim yerim efendi gibi. (Yok yok, hiç kavga etmedim bu yaşıma kadar.) Burada bi duraklayıp Yunus Emre'ye kulak verelim: Ben gelmedim kavga için Şimdi siz konuyu nereye bağlayacağımı merak ediyorsunuz. Evet, konuyu bi yere bağlamayınca kaçıp gidiyor. Bilindiği üzere AGD'nin "Önce ahlâk ve maneviyat!"şeklinde bir sloganı/ilkesi var. AGD tüm çalışmalarında bu ilkeyi göz önünde bulundurur. İyi de "Önce ahlâk ve maneviyat" ise sonra ne? Sonrası da işte bu yazının konusu: Ülkemizde ve dünyada "sevgi ve kardeşliği" hakim kılmak. Yanlış bi şey söylemeyeyim diye agd.org.tr'ye girip "Hakkımızda" bölümünü kolaçan ettim. Özetle şöyle yazıyor: Anadolu Gençlik Derneği kendi zamanının tanıklığını yaparak kadim olan iyinin gelenekten geleceğe taşınmasında köprü görevi üstlenmiş bir yapılanmadır. (Bu cümleyi açıklamak saatler sürer.) Bazen bir şeyin ne olduğunu anlatmak oldukça zorlaşıyor. İşte o zamanlarda o şeyin ne olmadığını anlatmak imdada yetişebiliyor. Burada da sanırım bu yola başvuracağım. AGD, gençleri bir araya getiriyor. Bir takım sosyal, kültürel, sportif etkinlikler, dini eğitimler var. Sevgi ve saygı çerçevesinde bu etkinlikler yapılıyor. Yani AGD'de eğleneceğiz, öğreneceğiz, hiç canımız sıkılmayacak, üzülmeyeceğiz, yorulmayacağız öyle mi? Hah işte öyle değil! Aman Ali Rıza bey, ağzımızın tadı kaçmasın anlayışı bize göre değil. Tam aksine ağızların tadını kaçıran ölümün farkında olan insanların derneği Anadolu Gençlik. "Ohoo beyler! Adam kavga yok dedi, işin ucu ölüme çıktı! Ben geri dönüyorum..." diyen varsa yeniden Yunus Emre'ye kulak kesilelim: Sordum sarı çiçeğe Kısacası biz bu dünyaya; "Ölmeye, ölmeye, ölmeye geldik!" (Tırnak içindeki cümleyi tribünden tezahürat yapar gibi yeniden okur musunuz?) Her insanın bir ölmeden önce yapılacaklar listesi vardır. Bu liste kısa ya da uzun olabilir. İşte Anadolu Gençlik mensuplarının ölmeden önce yapılacaklar listesinde sevgi ve kardeşliği hakim kılmak var. Bunu hedefledikleri için kavgadan mümkün olduğunca uzak dururlar. Etliye sütlüye karışmazlar demiyorum yanlış anlamayın. Çünkü aşağıdaki paragrafı da AGD'nin sitesinden aldım: "İyinin, doğrunun, faydalının ve adaletin yeryüzüne egemen olması mücahedesinde aynı inancı paylaşan, her renkten ve ırktan herkesi kardeş bilirken, hangi renkten ve ırktan olursa olsun tüm mazlumların yanında olmayı da kendimize görev addediyoruz. Yeryüzündeki her insan için yaşama hakkını, inanç ve düşünce hürriyetini, aile oluşturma ve neslini koruma hakkını, mülkiyet edinebilme hakkını ve akıl sağlığının güvenceye alınması hakkını temel ve vazgeçilemez haklar olarak kabul ediyoruz. Özgür ve hak sahibi olarak doğan insanların özgür ve hak sahibi olarak yaşayacakları ‘Yeni Bir Dünya' sevdamızdır." Evet, mazlumların yanında olmak kolay bir şey gibi görünüyor ama bunun, zalimlerin karşısında olmak anlamına da geldiğini düşünürseniz hiç de öyle kolay olmadığını anlarsınız. Fetih Sûresi 29. ayette Cenab-ı Allah şöyle buyurur: "O, Allah'ın elçisi Muhammed'dir. Onunla beraber olanlar da kâfirlere karşı sert, kendi aralarında merhametlidirler." Bu ayet bize kimlere karşı sert, tavizsiz; kimlere karşı merhametli, hoşgörülü olmamız gerektiği hususunda çok güzel yol gösteriyor. Müslümanlar olarak kendi içimizde merhametli ve hoşgörülü oluşumuz bizi birbirimize kenetleyip kaya gibi sağlam yapıyor ki zalime ve zulme karşı sert durabilelim. Yani kendi içimizdeki bu "sevgi ve kardeşliği" yaşatma sevdamızın amacı yeryüzündeki organize kötülüğü yenmek ve kadim iyiyi hakim kılmak. Öyle uzaktan olmaz, biz Müslüman olsun olmasın tüm mazlumların gözyaşlarını elimizle silmek isteriz. Onlar için ağladığımız yetmez mi? (Genç İstikbâl Dergisinin Ağustos 2024 tarihli 275. sayısında yayımlanmıştır.) |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Bir, İki Üç, Dert! - 13/12/2024 |
Yani dünyanın dörtte üçü sularla kaplıysa geri kalanı komple dert kaplıdır diye düşünüyorum. |
Kim olsam beğenirsiniz? - 12/10/2024 |
Hayat, olmaktır demiştin Hayat, sevmek ve olmaktır. |
Yaza Damgasını Vuracak Hit Kitap - 08/08/2024 |
Yaz, tatil mi demektir, ne demektir yaz? |
Kurban nasıl bayram olur? - 09/07/2024 |
Siz hiç bir keçi ile empati yaptınız mı? |
Fetih vs. Dünyayı Ele Geçirmek - 19/06/2024 |
Neymiş efendim, başka milletlerin toprak bütünlüğüne saygı! Onlar için bizim sınırlarımız hiçbir anlam ifade etmiyor. |
Bayram Gelmiş Biz Yokken - 08/05/2024 |
Olman gereken zamanda, olman gereken yerde değilsen varlığının pek bir hükmü yoktur. |
Dünya Bir Köyse Muhtar Kim? - 19/04/2024 |
Projeler, hedefler, vizyonlar havada uçuşuyor. Tüm adaylar projeleriyle geliyor. (Destekli sallıyoruz, demek istiyorlar.) |
Yazdıklarım Beni Bağlamaz - 13/04/2024 |
Ne diyordum? Yazmak lâzım. Sen yazmazsan, ben yazmazsam nasıl çıkar bu dergi? |
Hayat dışarda, bilgisi sınıfta - 28/10/2018 |
Öğrenmek başkadır yaşamak başka. |
Devamı |