Ali Yıldız
alixyildiz@gmail.com
Şu deccalin sesini biraz kısar mısınız?
01/04/2018 “Artık onun için müzik, kadın güzelliğini belirgin bir hale sokarak kitleleri büyülemeye yarayan bir şey değildi.” 1867-1928 yılları arasında yaşamış olan İspanyol yazar Blasco IBANEZ, Baharlar Açarken isimli romanında müziği dolaylı yoldan böyle tarif ediyor. Aradan bir asır geçtiği halde müziğin bundan daha iyi tarif edilebileceğini zannetmiyorum. Ülkemizde ancak son yıllarda pop müziğin yükselişiyle görmeye başladığımız “müziğin yıkıcı etkisi” aslında her zaman var olmuştur. Müzik çoğunlukla insanların aklından geçen, ya da bastırılmaya çalışılan kötü düşünceleri açıkça söylemenin bir yolu olmuştur. Ortamı ahlaksızlığa elverişli hale getirmeye yarayan bir unsurdur müzik. Kadınlı-erkekli bir kalabalıkta “Şappur şuppur beni ye!” şarkısı çalınırken bir kadın ve erkeğin birbirine bu teklifte bulunmaları için yapmaları gereken tek şey yalnızca “bir bakış”tır. Yani müzik, kötülüğe giden yolun üzerindeki bütün taşları kaldırmakla kalmamış, o yolu otoban haline getirmiş bununla da yetinmemiş ve artık ahlaksızlığa ücretsiz otobüs kaldırmaya başlamıştır. Kötülüğe giden otobüse atlarsanız o sizi ineceğiniz durağa kadar götürür. "Ne kötü bir duraktır o." Burada müzikle deccalin ne alakası var konusuna girelim. Deccal, kim olduğuna, var olup-olmadığına bakılmaksızın sakınılması gereken “kötülüğü örgütleyen güç”tür. Bilinmelidir ki deccal insanları kötülüğe sevk etmek için tüm imkanlarını seferber etmiştir. Deccal her türlü kötülüğü yapma konusunda bütün kursları bitirme azmindedir. Hadislerde belirtildiği üzere deccalin girmediği ev kalmayacaktır. Kapınıza isterseniz yüzlerce kilit takın. Televizyonunuzu açtığınızda deccalin programı yeni başlamış olabilir, deccal radyoda haberleri sunabilir, musluğunuzu açtığınızda bile deccal akabilir. Deccali abarttığımı zannetmeyin. Deccalin etkisini tam olarak tarif edebilsem bütün Müslümanlar titreyip kendine gelirdi. “Allah geçmişte ve gelecekte deccalden büyük bir fitne yaratmamıştır.” anlamındaki Hadis-i Şerif bu konuda eminim size bir fikir verebilir.Ve kötülüğün gücünün “dağları sarsıntıya uğratmaya” bile yetebileceğine dair ayet sanırım bu fikrinizi pekiştirebilir. Unutulmamalıdır ki deccalin gücü ve etkisi kendisinden değil onun gönüllü hizmetkarlarından kaynaklanmaktadır. Şuursuz bir Müslüman dahi farkında olmadan deccale hizmet edebilir. Çünkü deccalin maddi gücüne güç katmasına, reyting ve müzik listelerinde üst sıralara tırmanmasına, tirajını artırmasına bir şekilde katkıda bulunmuş olabilirsiniz. Ülkemizde en büyük edebiyatçının (hangi kesimin edebiyatçısı olursa olsun) bir kitabı sıradan bir müzik albümünün satış rakamına ulaşamamaktadır. Ülkede söz sahibi olanların çoğu müzik sanatçısıdır. İnsanlar, gençler, çocuklar anne-babalarından çok onları dinlemektedirler. Bu kadar çift kulağı hazır bulan deccal boş durur mu? Elbette kendisi için elverişli bu pazarı kullanmak isteyecektir ve pazarın hakimi durumundadır. Şarkıların size ne fısıldadığına dikkat edin. Eğer müziğin sesini kısıp sözlere biraz dikkat kesilebilseniz şarkı sözlerinde şeytanın tarzını fark edebilirsiniz. Ki deccalizm zaten şeytana hizmet eden hatta ona tapan bir organizasyondur. Tabi ki şahıs olarak da bu organizasyonun başında birisi vardır. Deccal, üstadı olan şeytana olan sevgisinin bir belirtisi olarak bir müzik çeşidi bile icat etmiştir. Metal müziği, satanizme (şeytana tapan tarikata) götüren bir otobüs olarak çoktan hizmete sokmuş bulunmaktadır. Bir çok çeşidi kötülüğe zemin hazırladığına göre doğrudan şeytana götürüp götürmemesi pek bir şey değiştirmez. Tüm bu yazdıklarımdan sonra kulaklarıma beton döktürdüğüm zannedilmesin. Kendinizi ve çevrenizi deccalin bu fitnesinden kurtarmak için deccalin sesini biraz kısın. Dinleyebileceğiniz “helal müzik” mutlaka vardır. Ölçütünüz size kötülüğü fısıldamayan müzik olsun. Aklınıza ilahilerden başka bir şey gelmiyorsa beni anlamamışsınız demektir. Bir keresinde içimde müthiş bir ilahi söyleme isteği belirmişti. Sevdiğim bütün ilahiler art arda aklıma geliyordu ve ben de bir türlü bunları söylemekten kendimi alamıyordum. Aklımda da yapmam gereken bir iş varmış gibiydi. Ama ben odada dört dönüp ilahi söylüyordum. Birazdan fark ettim ki meğer namazın vakti geçiyormuş. Yani şeytan-deccal size günah işletmek istiyorsa ilahi bile söyletebilir. Son söz: deccalin sesini kısın, belki iyi bir şeyler duymaya başlayabilirsiniz. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Kim olsam beğenirsiniz? - 12/10/2024 |
Hayat, olmaktır demiştin Hayat, sevmek ve olmaktır. |
Koşun beyler, kavga yok! - 22/09/2024 |
Oysa ben meselâ kavgaya adam çağırmam, dayağımı kendim yerim efendi gibi. |
Yaza Damgasını Vuracak Hit Kitap - 08/08/2024 |
Yaz, tatil mi demektir, ne demektir yaz? |
Kurban nasıl bayram olur? - 09/07/2024 |
Siz hiç bir keçi ile empati yaptınız mı? |
Fetih vs. Dünyayı Ele Geçirmek - 19/06/2024 |
Neymiş efendim, başka milletlerin toprak bütünlüğüne saygı! Onlar için bizim sınırlarımız hiçbir anlam ifade etmiyor. |
Bayram Gelmiş Biz Yokken - 08/05/2024 |
Olman gereken zamanda, olman gereken yerde değilsen varlığının pek bir hükmü yoktur. |
Dünya Bir Köyse Muhtar Kim? - 19/04/2024 |
Projeler, hedefler, vizyonlar havada uçuşuyor. Tüm adaylar projeleriyle geliyor. (Destekli sallıyoruz, demek istiyorlar.) |
Yazdıklarım Beni Bağlamaz - 13/04/2024 |
Ne diyordum? Yazmak lâzım. Sen yazmazsan, ben yazmazsam nasıl çıkar bu dergi? |
Hayat dışarda, bilgisi sınıfta - 28/10/2018 |
Öğrenmek başkadır yaşamak başka. |
Devamı |