Şüphesiz tüm anne ve babalar çocuklarını iyi eğitmek isterler. Fakat yanlış tutumlar yanlış sonuçlar doğurur.
Anne babaların çocuklarına olan yaklaşımları göz önüne alındığında genellikle 3 farklı tutum öne çıkar: Baskıcı ve otoriter tutum, pasif tutum ve dengeli tutum.
Baskıcı ve otoriter tutumda öne çıkan şey ebeveynlere itaattir. Bu yaklaşımda çocuğun duygu ve düşünceleri, istek ve ilgileri, yetenekleri gibi şeyler dikkate alınmaz. Anne ve baba, çocuğun kendilerine itaat etmesini ve belirlenen kurallara uymasını isterler. Ancak çocuğa kurallarla ilgili gerekçeler açıklanmaz. Kurallara uymayan çocuk mutlaka cezalandırılır. Bu yaklaşımda çocuğa söz hakkı verilmez ve çocuğu ilgilendiren durumlarda onun fikri sorulmaz.
Böyle yetişen çocuklarda öz güven ve karar alma mekanizması gelişmez. Affedilmeyi bilmediği için affetmeyi de bilmez. Bu tür çocuklar emir almaya alıştıklarından idareci pozisyonundaki mesleklere yatkın olmazlar. Yetişkinlik dönemlerinde sinirlilik, konuşma bozukluğu gibi rahatsızlıklar yaşayabilirler.
Pasif tutum ise iki kısımda incelenebilir. Çocuğun aşırı sevildiği bir ortam ve çocuğun hiç sevgi ve ilgi görmediği ortam. Çocuğun aşırı sevilmesi uzun süre çocuk sahibi olamayan veya tek çocuklu ailelerde görülür. Burada her zaman çocuğun istekleri ön plandadır. Çocuk neredeyse kuralsız bir ortamda büyür. Çocuk, başkalarına zarar veren davranışlarında bile uyarılmaz ve yaptırıma uğramaz.
Bu tutum, çocukta saygı ve sorumluluk duygularının gelişmesini engeller. Ortaya bencil, sorumsuz ve doyumsuz bin insan çıkar. Toplum kurallarına uymakta zorlanan, geçimsiz insanlar haline gelirler.
Çocuğun hiç sevgi ve ilgi görmediği duruma ise genellikle çok çocuklu ailelerde rastlanır. Burada çocuğun fizyolojik ihtiyaçları bile ihmal edilebilir. Sevgisiz ortamda büyüyen çocuklar maalesef sevgiyi aile dışında arayabileceğinden suça sürüklenme ihtimalleri vardır. Böyle çocuklar kendilerini değersiz hissederler.
Dengeli tutum ise olması gereken tutumdur. Burada çocuk yeterli sevgi ve ilgiyi görür. Çocukların duygu, düşünceleri ve istekleri göz önüne alınır ancak sınırlar vardır. Aile çocuğu ilgilendiren konularda kuralları, açıklamasını yaparak çocukla birlikte belirler.
Çocuk yanlış bir şey yaptığında yaptırım uygulanır. Ancak bu yaptırım ceza olarak değil yanlışın sonuçlarını görmek ve yapabiliyorsa düzeltmek şeklindedir. Ayrıca yasaklamalardan ziyade doğruya yönlendirme vardır.
Çocuğun duygu ve düşüncelerini ifade etmesi teşvik edilir, düşünceleri dinlenir ancak çocuğa dinlemesi de öğretilir.
Dengeli tutumla yetiştirilen çocuk başkalarına ve kendisine değer verir. İnsanlarla iletişimi iyidir. Girişken ve üretken olur. Kurallara uyar ancak gerektiğinde kuralları sorgular ve değiştirilmesi yönünde adım atabilir. Hoşgörülü ve uyumlu bir insan olarak yetişir.
Anne ve baba arasında tutum farkı varsa bu çocuğu olumsuz etkiler. Örneğin anne izin verici, pasif tutumu benimserken baba baskıcı ya da bunun tersi olabilir. Böyle durumlarda çocuk kafa karışıklığı yaşayabileceği gibi birini diğerine tercih edebilir. O nedenle anne ve babanın çocuğa karşı ortak ve doğru bir tutumla yaklaşması önemlidir.