Dil Belası (Dilin 20 Afeti)
Ağzımız var diye konuşuyoruz. Ama bir şeyi unutuyoruz. Konuştuğumuz her şey mahkemede aleyhimize konuşacak!
Büyük İslam alimlerinden İmam Gazali dilin tehlikesine dikkat çektiği Dil Belası adlı eserinde dilin 20 afetine işaret eder. Dilin afetlerine bakınca insan şöyle bir şey düşünür: Dil belasından kurtulmanın yolu, susmak olsa gerek. Zaten bu minvalde bir Hadis-i Şerif'te Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurur: Susan, kurtulmuştur.
Bu yazıda dilin 20 afetine kitaptaki başlıklar bağlamında değineceğiz. İlgilenenlerin çeşitli yayınevleri tarafından basılan bu eseri okumalarını öneririz. İşte dilin afetleri:
1) MALAYANİ KONUŞMAK
İnsanın kendisi ve başkalarına zerre kadar faydası olmayan meseleleri konuşmasıdır. Faydası olmayan konuşma aslında zarardır. Çünkü kişi malayaniye dalarak nefesini ve zamanını daha hayırlı işlere harcamak yerinee değerli olanı verip değersiz olanı almıştır.
Hadis-i Şerif: Malayaniyi terk etmek, kişinin Müslümanlığının güzelliğindendir.
2) FUZULİ KONUŞMAK
Faydalı bir söz düşünelim. Bunu 10 kelime ile anlatabilmek mümkünken 20 kelimede anlatmak fuzuli konuşmaya girer. Zaten söz uzadıkça faydalı olma özelliğini yitirebilir, konudan sapılabilir, işin içine abartı, dedikodu vesaire girebilir. Bu yüzden sözü uzatmaktan kaçınmak gerekir.
Hadis-i Şerif: Fazla ve gereksiz sözden dilini tutana ve elindeki fazla malını infak edene müjde olsun.
3) BATILA DALMAK
Bu, kişinin günah olan şeyler üzerine konuşmasıdır. Burada kastedilen kötülükleri yermeden bunlara özenerek anlatmaktır. İçki ortamları, kadınlarla ilgili gayr-ı meşru haller, kumar bahsi, çirkin davranışlar gibi...
Ayet-i Kerime: O cehenneme girenler derler ki: Biz batıla dalanlarla birlikte dalıyorduk. (Müddesir/45)
4) MÜNAKAŞA VE MÜCADELE
Birçok Hadis-i Şerif'te münakaşa yerilmiştir. Çünkü münakaşada amaç karşıdakine üstün gelmek onu yenmektir. Üstün gelme arzusu insanı karşısındakini küçük görmek, onun açıklarını aramak gibi kötü davranışlara sürükler. Maksat bir gerçeği ortaya koymak olsa da tartışma, çekişme bunun için doğru bir yöntem değildir.
Hadis-i Şerif: Münakaşayı bırakın. Zira onunla konuşulan şeyin hikmeti anlaşılmaz ve fitnesinden de emin olunmaz.
5) DÜŞMANLIK
Münakaşada amaç karşıdakinin söz veya düşüncesindeki hatayı göstermek iken düşmanca konuşma muhataptan herhangi bir mal veya hakkı almak için sözünde ısrar ve inatlaşmadır.
Hadis-i Şerif: Bilgisizce husumet içinde mücadele eden kişi, mücadeleden vazgeçinceye kadar Allah'ın gazabına mâruz kalır.
6) YAPMACIK KONUŞMAK
Konuşurken ağzı eğip bükmek, süslü kelimeler kullanmak için kendini zorlamak, abartılı hareketlerde bulunmak kötülenmiş ve gazaba sebep olacağı bildirilmiştir.
Hadis-i Şerif: Ben ve ümmetimin takvâ sahipleri tekellüften (zorlanarak yapmacık hareketler yapmaktan) uzağız.
7) SÖVMEK VE ÇİRKİN SÖZLER SÖYLEMEK
Küfürlü konuşmak ve çirkin sözler söylemek dinimizin yasakladığı davranışlardandır. Bu tür konuşmalar kötü huy ve düşük karakterden kaynaklanır ve bunların belirtisidir. Çirkin sözler çirkin fiillerin açıkça söylenmesi ve konuşulmasıdır.
Hadis-i Şerif: Ey Aişe! Eğer kötü işler ve sözler bir insan sûretinde olsaydı muhakkak insanların en çirkini olurdu.
8) LANET ETMEK
Sadece insan ve hayvanlara değil, cansız varlıklara bile lânet okumak dinimizde yasaklanmıştır. Lanet, Allah'ın rahmetinden kovmak ve uzaklaştırmak manasındadır. Bu nedenle küfür ve zulüm üzere olanlardan başkası için lanet okumak yanlış görülmüştür. Ancak beddua ve lanet okumada bile haddi aşmamak tavsiye edilmiş bir zalim için "Allah ona selamet vermesin." demek dahi hoş görülmemiştir. Ölülere de lanet okumak yerine hayırla anmak bu da yapılamıyorsa susmak tavsiye edilmiştir.
Hadis-i Şerif: Mümin, lânet etmez.
9) ŞARKI VE ŞİİR
Şarkı ve şiirin helal olanı da mümkün olmakla beraber bir insanın sadece şarkı ve şiirle iştigal etmesi uygun görülmemiştir. Şiirde konu olarak helal olmayan şeylerle meşgul olmamak, yalan söylememek, övgü türünde olanlarda ise aşırıya kaçmamak tavsiye edilmiştir.
10) MİZAH VE ŞAKA
İslam'da herhangi bir düşmanlık, kin ve kırgınlığa sebep olmayan şakalara izin verilmiştir. Bununla beraber aşırıya kaçmak ve devamlı şaka yapmak iyi görülmemiştir. Peygamber Efendimiz yer yer şaka yapmıştır. Ancak bu şakalarında daima doğruyu söylemiştir. Çok gülmek ve şaka yapmak konusunda Müslümanlar, vakarı azaltacağı ve ahireti unutturacağı gerekçesiyle uyarılmıştır.
Hadis-i Şerif: Ben şaka yaparım; ancak haktan başkasını söylemem.
11) ALAY ETMEK
Alay, bir insan yada toplulukla eğlenmek, onları küçük düşürmek, onların ayıp ve kusurlarına dikkat çekmektir ve haramdır. Sözle olduğu gibi ima ve işaretlerle alay etmek de aynı hükümdedir.
Ayet-i Kerime: Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın; belki de onlar, kendilerinden daha hayırlıdır. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar; belki alay ettikleri kimseler kendilerinden daha hayırlıdır. (Hucurat/11)
12) SIRRI YAYMAK
Sır emanet olarak görülmüş ve ifşa etmek sırrı emanet eden kişiye ihanet olarak değerlendirilmiştir. Hele ki bir insana zarar vermek maksadıyla yapılırsa haramdır. İnsanın kendisine emanet edilen sırra ihanet etmesi kendisini müminlik vasfından uzaklaştırır. Çünkü mümin, elinden ve dilinden emin olunan kişidir.
Hadis-i Şerif: Bir kimse biriyle bir şey konuşurken, kimse duydu mu acaba diye sağa sola bakarsa, bu konuşma onu dinleyen için bir emanet olur.
13) YALAN YERE SÖZ VERMEK
Söz vermek kolaydır. Ancak söz verdikten sonra insan genellikle mazeret arar. Oysa sözünde durmamak münafıklık alametlerindendir. Bu nedenle söz verme konusunda dikkatli olunmalı, her şeye söz verilmemeli söz verilmişse de yerine getirilmelidir. Ayrıca söz verirken kesin yapacağım, edeceğim gibi kesin ifadeler yerine Allah izin verirse manasında "inşaallah" demek daha uygundur.
Not: İnşaallah demek, verilen sözü yerine getirmekteki samimiyeti ifade etmeli, mazeret bulma ya da geçiştirmeye kapı aralamamalıdır.
Ayet-i Kerime: Ey iman edenler! Akitleri yerine getiriniz. (Maide/1)
14) YALAN KONUŞMAK VE YALAN YERE YEMİN ETMEK
Yalan söylemek günahların en çirkinlerindendir. Yalancılık kişinin şerefini ve toplumdaki güvenilirliğini azaltır. Alışveriş başta olmak üzere karşıdakini ikna etmek için yalan ve boş yere yemin etmek de yasaklanmıştır. Peygamberimiz, malını yalan yeminle satan kişiyle kıyamet günü Allah'ın konuşmayacağını ve onlara rahmet nazarıyla bakmayacağını belirtmiştir.
Yalana sadece savaşta, bir insanın malını, canını korumak ya da iki insanın (eşlerin) arasını düzeltmek durumlarında izin verilmiştir.
Hadis-i Şerif: Konuştuğun bir konuda sana inanan bir kardeşine yalan söylemen büyük bir ihanettir.
15) GIYBET ETMEK
Gıybet, bir insan hakkında kulağına gittiğinde hoşlanmayacağı şeyleri konuşmaktır. Bu onun fiziği, hal ve hareketleri, konuşması, malı mülkü vs. hakkında olabilir. Gıybeti dinleyen de söyleyen gibi görülmüştür. Öfke, haset, övünmek, eğlenmek, alay etmek gibi maksatlar kişiyi gıybete sürükleyebilir. Kişinin Allah'tan korkarak, kendi ayıplarını düşünerek kendi gıybetinin yapılması halinde neler hissedeceğini göz önüne alarak bundan uzak durması gerekir.
Ayet-i Kerime: Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Bundan tiksindiniz değil mi? Öyleyse gıybeti terk edin. (Hucurat/12)
Hadis-i Şerif: İsra (Miraç) gecesinde, tırnaklarıyla yüzlerini parçalayan bazı kavimlerin yanından geçtim. Ben, "Ey Cebrail! Bunlar kimlerdir?" diye sordum. Cebrail, "Bunlar, insanların gıybetini yapan, ırzlarına dil uzatanlardır." dedi.
16) SÖZ TAŞIMA- KOVUCULUK
Dedikodu insanlar arasında laf taşımaktır. Bazen insanlar birisine kötülük etmek için ya da birilerine hoş görünmek için laf taşıyabilir. Laf taşıyan kimseyi ne söylerse söylesin onaylamamak gerekir. O, bu davranışından men edilmeli, söyledikleri nedeniyle gıyabında konuşulan kişi hakında kötü zanda bulunulmamalıdır. Laf taşıyanlar her ne kadar birilerine yaranmaya çalışsa da insanlar ona güvenmezler. Çünkü başkasından laf getiren sizden de başkasına götürebilir.
Ayet-i Kerime: Alabildiğine ayıplayıp kötüleyen, söz getirip götüren kimseye itaat etme. (Kalem/11)
Hadis-i Şerif: Allah katında en sevimsiz olanınız laf götürüp getirenler, kardeşlerin arasını ayıranlar ve temiz insanlarda kusur arayanlardır.
17) İKİYÜZLÜLÜK
Burada bahsedilen ikiyüzlülük birbirine düşman olan iki kişi arasında gidip gelerek her birine onun hoşlanacağı şekilde konuşmaktır. İkiyüzlülük münafıklık olarak değerlendirilmiştir.
Hadis-i Şerif: Bu dünyada ikiyüzlü olanın, kıyamet günü ateşten iki dili olur.
18) ÖVMEK
Övmek bazı durumlarda yasaklanmıştır. Öven kişinin şu sebeplerden günaha girme ihtimali vardır: Haddi aşıp yalana düşebilir, gerçekten sevmediği birini övüyorsa münafıklık etmiş olur, fasık birini överek onun fasıklığını artırır. Ayrıca övgü, övülen kişide kibir ve tembelliğe sebep olursa bu da bir tür kötülüktür.
Hadis-i Şerif: Bir adamın keskin bir bıçakla birinin üzerine yürümesi, onu yüzüne karşı övmesinden daha hayırlıdır.
19) FARKINDA OLMADAN HATALI SÖZ SÖYLEMEK
Burada kast edilen farkında olmadan dini yönden sakıncalı kimi sözleri sarf etmektir. Buna örnek olarak "Allah'ım bizi ateşten azat et."ifadesi verilebilir. Bu yanlış bir ifadedir çünkü azat edilmek için ateşe girmek gerekir. Bunun yerine "Allah'ım cehennemden sana sığınırım." veya "Allah'ım bizi cehenneme sokma." demek daha doğru olur.
Hadis-i Şerif: Sizden biriniz, 'Allah ve sen dilediğin sürece' demesin, bunun yerine 'Allah dilediği, sonra sen de istediği zaman.' desin.
20) YERSİZ SORU SORMAK
İnsanın ibadetle meşgul olmak yerine Allah'ın zatı, sıfatları gibi konularla, gaybla ilgili, kendisini doğrudan ilgilendirmeyen, anlamayacağı konuları sorması yanlıştır. Ayrıca insan bazen öyle bir soru sorar ki alacağı cevap onu üzebilir.
Hadis-i Şerif: Benim sizi serbest bıraktığım konularda siz de beni bırakın. (O konuda soru sormayın.) Sizden önceki ümmetleri helâk eden şey, peygamberlerine çok soru sormaları ve ihtilafa düşmeleridir. Ben size neyi yasakladıysam ondan kaçının. Neyi emrettiysem de gücünüz yettiğince onu yapın.